Hatırlıyorum

·

Hatırlıyorum. Bir çay bahçesinde oturmuş sessizlik içerisinde yanı başımızda duran manzaraya bakıyorduk. Hatırlıyorum. Tepeden aşağı doğru ilerleyip mezarlığın içerisinden geçerek o manzaraya doğru yürüdüğümüzü hatırlıyorum. Saçlarını akşam güneşi boyamış, dalga dalga savruluyordu önümde.

Bir yola çıktık. Kısa ama sonsuz. Öykülerde seni hiç anlatmadım. Bir süre seni bulamadım. Dram oynayan karakterlerin öykülerine yakıştıramadım bir türlü. Adını bir daha anmadım. Kimseye bahsetmedim.

Bazen bazı sokaklarda, modası geçmiş fotoğraflarda, antikacılarda seni aradım. Adını koymadığım bazı yalnızlıklar içinde büyüdüm, eskidim, gittim. Bazen yeniden başlayabilmenin yollarını arasam da, ölmüş bir ruhun dirilmesi için ağıtlar yaktığımı, kendimi kandırdığımı, hiçlikten hiçe doğru gittiğimizi çok sonra anladım.

Hatırlıyorum. Gün batımından doğumuna kadar çınar ağaçlarının altında uzandığımızı hatırlıyorum. Bir yerlerde, zamanın bir yerinde öylece asılı kaldığımızı hatırlıyorum. Rıhtımda birbirimizi bırakmamacasına sarıldığımızı, gün ağırmadan evvel senin yüzünü gördüğümü, hatırlıyorum.

Ve seni son gördüğüm günü hatırlıyorum. Eve döndüğümü, üzerimden bir yük kalktığını, sonra dizlerimin üstüne çöküp ağladığımı, kalbimin bir daha hiç kimse için atmamak üzere kırıldığını, hatırlıyorum.

Onca zaman sonra, bir varmış bir yokmuşlar da, evvel zamanların içinde, uzanıyorum. Uzandığımı hatırlıyorum. Sadece hatırlıyorum.


Hatırlıyorum was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.